Leyla ile Mecnun'u Özlemek

leyla ile mecnunu özlemek, leyla ile mecnun, lm

    Gece gece Yalan şarkısını dinleyen bünye ne yapacağını şaşırıp böyle yazılar yazabiliyormuş demek. İnsan eski sevgilisini, platonik aşkını ne biliyim yıllardır görüşmediği dostunu özler dimi. Bir insan hiç televizyonda yayınlanmış bir diziyi özler mi ? 


Leyla ile Mecnun Türk televizyon tarihinin kendi dalındaki en iyi dizisiydi. Tam bir komedi dizisiydi diyemeyiz. Gülmekten gözünüzü yartacak kıvama getirmişken o bir damla yaşı hüzünlendirerek dökebilen bazende ağlamaya ramak kalmışken karın boşluğuna kramp girecek kadar güldürebilen bir diziydi.




Bütün bunları yaparken en önemli özellikleri samimi olmalarıydı. 2011 yılında başladı macera. Her şey Burak Aksak'ın kafasında şekillenmişti. O ne yaban çakalıydı o. Birçok kanala sunmuş senaryoyu kabul etmemişler. Yahu onların ağzından çıkanla kulağının duyduğunun tutmadığının farkındalar mı acaba ? Neyse ki kendisinden beklenmeyecek bir şekilde TRT bu projeyi kabul etmiş ve efsane yayına girmişti.



kötü arda, lm, babam var benim, lm 30. bölüm


İlk 30 bölüm kötü adam Arda ve Ezgi Asaroğlu'nun hayat verdiği Leyla karakteri ile geçti. kimileri için gerçek Leyla ile Mecnun kısmı burasıydı. Bu karakterlerin çıkmasından sonra dizinin eski tadı tuzu kalmadı. Lakin ben öyle düşünmüyorum. Mutlaka bu karakterler diziden çıktıktan sonra bir süre sancı çekilip eski kalite ortaya konulamadı. Zaten bu çoktanormal bir durum değil. Bu çıkış planlı bir çıkış değildi aniden patlayan bir kavga sebebiyle oldu ve senaristleri eminim çok zor durumda bırakmıştır.


İlerleyen bölümlerde 2 Leyla'nın olmasınalışamayanlar da olmuş olabilir. Saygı duyarım ama laf söyletmem. Dizinin herkese hitap etmeyen özellikle gençleri çeken kendine has bir mizah üslubu vardı. Buda kendi kitlesini oluşturmada çok yardımcı oldu. 


Eğer 2011 yılında değilde sosyal medyanın çok daha yaygınlaşmış olduğu şu günlerde yayına başlasaydı eminim çok daha fazla izlenecek ve hak ettiği değeri görecekti. Ha görmese ne olur onun yeri bizim gönlümüzde tabi.


Dizinin oyuncu kadrosu ise resmen şampiyonlar ligi gibiydi. Başta İskender baba, Erdal bakkal, hırsız Yavuz, İsmail abi gibi karakterlere can veren bu oyuncular gerçekten mükemmel iş çıkarıp bugün bile kendileriyle özdeşleşen karakterlere imzattılar.


Şuan Serkan Keskin'i gören kimin içinden İsmail abiiiii diye bağırmak geçmez ki ?


Bütün bunların yanında bir müzik mevzusu var ki değinmeden geçemem. Dizi diyalogları, oyuncuları, mekanları ve en önemlisi müzikleriyle resmen aklımıza kazındı. Duygusal melodiyi duyunca istemsizce hüzün çöküyor içime. Resmen 10 yıllık konut kredisine girmiş gibi oluyorum.


Ve tabi son olarak ta göndermeler. Efekt koymayı unutan STV'den tutun da programda uyuyan Pelin hanıma kadar gönderme yapılmayan tek bir bölüm var mıydı ? 


Bugün en çokta gündeme gelen sosyal medyada çok konuşulan konuları gördükçe acaba şimdi Burak Aksak olsa nasıl bir gönderme yapardı diye düşünmeden edemiyorum.


Ali Atay'ın muhteşem mimikleriyle bir şaşırma sahnesi görsek fena mı olur ? Şöyle üzüme düşüp geyik muhabbeti çevirsek, çayı Erdal bakkalda içip yokuşa kadar araba itelesek, hiç olmazsa Metonya'da mutlu mesut yasak ?


Neyse çok kafanızı şişirdiysem affola sadece özlemimi sizinle de paylaşmak istedim.


Kim bilir belki de o gemi bir gün gelir ne dersiniz ?

Yorumlar